Omuz - Kol Ağrıları

Omuz - Kol Ağrıları

Omuz Anatomisi ve Omuz Ağrısı

Omuz anatomisi, yapısında bulunan köprücük kemiği, kürek kemiği ve kol kemiği ile bunların etrafını saran yumuşak dokulardan oluşur. Yumuşak dokulardan kapsül, ligament, tendon, bursa ya da kas gibi yapılar zedelendiği zaman omuzda birtakım ağrılar görülür. Omuzda eklem yapısı oldukça hareketli olduğundan omuz ağrıları çok sık yaşanır.

Omuz ağrıları birçok nedenden kaynaklanabilir. Bunların bir kısmı omuz ekleminden kaynaklandığı gibi bir kısmı da omza yansıyan ağrılar olabilir.

A) Omuz Ekleminden Kaynaklanan Ağrılar: Omuz ekleminin aşırı kullanımından kaynaklanan ağrılarını 5 gruba ayırarak inceleyebiliriz.

-İmpingement (sıkışma) sendromları

-Donuk Omuz

-Omuz Eklemi Artriti

-Subakromial Bursit

-Biseps Tendiniti ve Yırtığı

1.İmpingement (sıkışma) Sendromları: Omuzda yer alan rotator cuff kasları omuz hareketlerinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Supraspinatus, infraspinatus, teres minör ve subscapularis kaslarının oluşturduğu rotatar cuff yapısı, omuz ekleminin stabilizasyonunu sağlayan önemli oluşumlardır. Bu oluşum kola; abdüksiyon, abdüksiyon, iç ve dış rotasyon yaptırır. İmpingement sendromları rotatar cuff kaslarının fonksiyonunu yerine getirememesi sonucunda oluşur. Omuz ağrıları içerisinde en sık görülen tiplerdir. Her yaştan insanları etkileyebildiği gibi oluşan omuz ağrıları da son derece inatçı tarzda olabilir.

a) Rotatar Cuff Tendiniti: Rotatar cuff yapısında yer alan kasların tendonlarındaki inflamasyondur. Daha çok ağır bir şeyi atma veya fırlatma yapan kişilerde görülür. Ani hareketler yapan bu kişilerde tendinit sinsi bir ilerleme gösterir. Ağrı öyle bir boyuta gelir ki zamanla kişi zamanla kolunun üzerine yatamaz. Kolun tüm hareketlerinin kısıtlandığı bu hastalıkta ağrılı kavis belirtisi pozitiftir. 

Rotatar cuff kaslarının inflamasyonunda ilk etapta istirahat ve nonsteroid antiinflamatuar ilaç kullanımı oldukça fayda sağlar. Birkaç hafta sonra düzelme olmadığı takdirde hastanın fizyoterapi tedavisi alması sağlanır. Derin ısıtıcılar ile sağlanan bu fizyoterapi tedavisi de işe yaramazsa mutlaka bölgeye lokal kortizon (Steroid) enjeksiyon tedavisi uygulamak gerekir. Ancak burada ikiden fazla enjeksiyon yapmamak ve iki enjeksiyon arasındaki süreyi en az 3 haftayla sınırlamak unutulmamalıdır. Akut dönemi tamamladıktan sonra birtakım egzersizler ile rotatar cuff kaslarını kuvvetli hale getirmek son derece faydalı olacaktır. Subakromial dekompresyon uygulaması kronik vakalarda denenebilir.

b) Kalsifik Tendinit: Genellikle 4.dekaddan sonra görülen bu tendon inflamasyonunda birtakım kalsifikasyonlar görülür. Rotatar cuff kaslarının tendonları inflame haldedir ve etrafında daha çok kalsiyum taşları birikir. Kalsifikasyonlar arttıkça ağrı şiddeti de artacaktır. Atakların sıklığı artacak ve süresi de bazen ayları bulacaktır.

Tedavide istirahat ve soğuk kompresyon uygulaması fayda sağlar. İlerleyen vakalara fizyoterapi eklemek son derece faydalıdır. Olay kronikleştikçe kontrollü kortizon enjeksiyonu yapılabilir. Fakat dikkatli olunmalıdır. Özensiz yapılan kortizonlar rotatar cuff bölgesinin katılaşmasına ve oradaki bağların kopmasına neden olabilir. Hareketler kısıtlanacağı için hastalara omuz askıları tavsiye edilebilir.

c) Subakromial Sıkışma Sendromu: Pazı kemiğinin başı ile kürek kemiğinin akromion bölgesi arasında, rotatar cuff kaslarının zayıflığı ve eklem bölgelerinin kireçlenmesi neticesinde subakromial sıkışma sendromu yaşanabilir. Hayatın 2. ile 6. dekadları arasında daha sık görülen bu sendromda tendonlarda ödem, inflamasyon ve yıpranma vardır. Eklem hareket ettirilirken krepitasyon sesleri duyulabilir. Tedavide nonsteroid antiinflamatuar ilaç, fizyoterapi, kortizon enjeksiyonu fayda sağlamaktadır. İleri vakalarda cerrahi tedavi yöntemleri düşünülebilir.

d) Rotatar Cuff Yırtığı: Daha çok 50 yaş üzerindeki kişilerin omuzda aşırı derecede abdüksiyon yapmaları sonucunda rotatar cuff bölgesinde yırtıklar oluşabilir. Ağrılı kavis ve kol düşme testi sıklıkla pozitif çıkan hastalarda tendinit tedavisi uygulanmaktadır.

2.Donuk Omuz: Omzun hem pasif hem de aktif hareketlerinin kısıtlandığı bu hastalık, genelde orta yaş kadınlarda kolun ağrı nedeni ile uzun süre hareketsiz kaldığı durumlarda ortaya çıkar. Pasif hareketlerin de kısıtlı kalması donuk omzu, tendinit vakalarından ayırmaktadır. Eklem kapsülü daralır ve eklem içi yapışıklık durumları zamanla artar. Hasta, gece uykudan uyanıp pozisyon değiştirmeye ihtiyaç duyacak kadar ağrı çeker. Donuk omuz hastalığı; diyabet, kalp krizi, akciğer hastalıkları, felç, tiroit bezi rahatsızlıkları ve bazı travmalara sekonder olarak gelişebilir.

Donuk omuz tedavisinde esas amaç eklemi hareketsiz bırakmamaktadır. Zor olsa da birtakım anestezi yöntemleri ile hareket sağlanmalıdır. Artroskopi uygulaması ile eklem içine gerdirici ve eklem sıvısı- kıkırdaklarını yenileyen enjeksiyonlar yapılabilir. 

3.Omuz Ekleminin Artriti: Omuz eklemlerinin kalsifik kireçlenmeleridir. Romatoid artrit, daha çok eli sevmekle birlikte omuzda da kendini gösterebilir. Eklem hareketleri kısıtlanmakta ve zaman zaman omuz ekleminde krepitasyon alınmaktadır. Hastalığa ateş de eklenirse septik artrit tablosu oluşacaktır. Radyolojik görüntüleme yöntemlerinde eklem aralığı daralmıştır ve bazı yıpranma bulguları görülebilir.

Tedavide lokal enjeksiyonlar, soğuk uygulamalar, ağrı kesiciler ve fizyoterapi yöntemleri tercih edilebilir. Eklem içini boşaltmaya yönelik tedaviler de kronik vakalarda denenebilir.

B) Yansıyan Omuz Ağrıları: Kalp ve akciğer hastalıkları omuzda yansıyan ağrılara yol açabilir. Omuz eklemi ve kaslarını tutan tümörler, çevre organ kanserlerinin metastazları omuzda ağrılara neden olabileceği akılda tutulmalıdır.

Boyun fıtıkları, torasik outlet sendromu, polimiyalji romatika, fibromiyalji ve birçok sistemik hastalıklar da omuzda yansıyan ağrılara neden olabilir. Her birinin tedavisi altta yatan nedene yönelik olmalıdır.

Kol Ağrıları


Kolda yer alan eklem ve kas tendonlarının deformasyon ve inflamasyonunda hastalar birtakım ağrılarla karşı karşıya kalabilir. Bu hastalıklardan en yaygın olarak görülenleri;

  • Medial Epikondilit( Golfçü Dirseği)
  • Lateral Epikondilit (Tenisçi Dirseği)
  • Karpal Tünel Sendromu’dur.

Medial Epikondilit (Golfçü Dirseği): Dirseğin ön kısmında, kolun bükülmesine yardımcı fleksör kas gruplarının inflamasyonu sonucu oluşan bir tür tendinittir. İnflame alanda ağrı ve hassasiyet olması kaçınılmazdır. Medial epikondilit daha çok 2. ve 4.dekadlar arasında görülen, tekrarlayan hareketlerin suçlandığı bir hastalıktır. Golf, tenis ya da beyzbol oynayan insanlarda kolların ve bileklerin aşırı kullanımı sonucunda görülür.

Dirsek iç kısmında ağrı, sertlik, el bileği zayıflığı, yüzük ve küçük parmakta uyuşma-karıncalanma, eşyaları toplarken ya da el sıkışma esnasında zorlanma medial epikondilit riski ile karşı karşıya olduğumuzun sinyallerini verebilir.

Tedavide el bileğinin istirahati ve dirseğe soğuk uygulama son derece faydalıdır. Epikondil bandı kullanmak işe yarayacaktır. En hızlı tedavi yöntemi lokal kortizon(Steroid) enjeksiyonudur. Son yıllarda birçok tendinit vakasında işe yarayan PRP (plateletten zengin plazma= platelete rich plasma) yöntemi başarılı sonuçlar verebilir.

Lateral Epikondilit (Tenisçi Dirseği): Medial epikondilitten farklı olarak dirseğin dış kısmında yer alan tendonların inflamasyonudur. Ekstansör kapri radialis brevis kasının germe ve kavrama hareketleri ile aşırı zorlanması ağrıya sebep olacaktır. Aşırı kullanım ve travmaya bağlı oluşan bu hastalık daha çok tenis oynayan sporcularda görülmektedir.

Hastaların hekime asıl başvuru nedenleri lateral epikondilde ağrı hissetmeleridir. Ağrı fiziksel aktivite ile başlar ve dirsekten ele doğru bir yayılım gösterir.

Tedavide aktivite azaltılması, ağrı kesiciler, brace takmak, fizyoterapi, kortizon enjeksiyonu, artroskopik ve cerrahi yöntemleri vakanın durumuna göre tercih edilmelidir.

Karpal Tünel Sendromu: El bileğinde karpal tünel alanından geçen median sinirin sıkışması ile oluşan klinik bir tablodur. Median sinir; baş parmak, işaret parmağı, orta ve yüzük parmağı innervasyonundan sorumlu olduğu için sinirin karpal tünelde sıkışması elde halsizlik, uyuşukluk ve karıncalanmaya neden olacaktır. El kaslarında zamanla zayıflık ortaya çıkar ve elbise düğmeleri iliklenemez. 

Tedavi bilekte yaşanan ağrı ve karıncalanma durumlarının şiddetine göre değişkenlik göstermektedir. Ağrı kesici ve inflamasyon giderici ilaçlar kullanılabilir. Bileğe takılan istirahat bileklikleri ve diğer tedavi yöntemleri işe yaramazsa cerrahi yöntemle median sinirin rahatlatılması sağlanır.